
Toplumumuzun ayrılmaz bir parçası olan engelli bireylerin yaşadığı güçlükleri daha iyi anlayabilmek ve çözüm yolları üzerine düşünmek için 10-16 Mayıs Engelliler Haftası önemli bir fırsat sunar. Ancak bu hafta, sadece sembolik etkinliklerle geçiştirilecek bir dönem olmaktan çıkarılmalı; engelli bireylerin haklarının gerçekten korunup geliştirilmesi için somut ve kararlı adımların atıldığı bir süreç hâline gelmelidir.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Kasım 2023 tarihli Engelli İstatistik Bülteni’ne göre Türkiye’de 2 milyon 511 bin 950 engelli birey yaşıyor. Bu sayının %56’sı erkek, %44’ü kadın. Ayrıca 775 binden fazla kişi ağır engelli statüsünde. Bu tablo, milyonlarca yurttaşımızın yaşam mücadelesini ortaya koyuyor.
Kamuda engelli istihdamında son yıllarda ciddi ilerleme sağlandı. 2002 yılında yaklaşık 5 bin olan engelli kamu çalışanı sayısı bugün 70 bine ulaştı. Bunların yaklaşık 40 bini ise Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapıyor. Bu önemli bir gelişme, ancak yeterli değil. Çünkü engelli çalışanlarımızın çalışma hayatında karşılaştığı pek çok sorun hâlâ çözüm bekliyor. Sayıların artması elbette sevindirici fakat eşitlik, erişilebilirlik ve adaletin sağlanması da en az onun kadar önemli.
Gerçek bir fark yaratmak istiyorsak, Engelliler Haftası’nı sadece takvimde bir hafta olarak değil; her gün hatırlanması ve emek verilmesi gereken bir sorumluluk olarak görmeliyiz.
Eğitim Gücü-Sen olarak, engelli bireylerin insan onuruna yakışır çalışma koşullarına kavuşması için somut taleplerimizi bir kez daha güçlü bir şekilde dile getiriyoruz:
- Eşit Eğitim ve Materyal Erişimi: Görme engelli öğrenci ve öğretmenlerimizin eğitime erişim haklarının güvence altına alınması için kabartma (Braille) kitaplar eğitim-öğretim yılı başlamadan teslim edilmelidir. Ayrıca ders materyallerinin yalnızca PDF formatında değil, daha erişilebilir olan Word ve RTF formatlarında da sunulması gerekmektedir. Bu uygulama, eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin hayata geçirilmesi için kritik öneme sahiptir.
- Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliğinde Adalet: Engelli kamu personelinin kariyer basamaklarında ilerlemesini engelleyen sistematik sorunlar giderilmeli; görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında engelli bireyler için adil kontenjanlar oluşturulmalı ve değerlendirme süreçleri eşitlikçi ilkelerle yeniden yapılandırılmalıdır.
- Çalışma Ortamlarının Erişilebilir Hale Getirilmesi: Engelli kamu personelinin tam ve etkin katılımı için yalnızca fiziksel ortamların değil; kullanılan araç, gereç ve teknolojilerin de erişilebilir olması zorunludur. Kamu kurumlarında evrensel tasarım ilkeleri uygulanmalı; engelli çalışanların ihtiyaçlarına göre düzenlemeler hızla hayata geçirilmelidir. Ayrıca kurum yöneticilerine düzenli aralıklarla engelli hakları ve erişilebilirlik konusunda farkındalık eğitimleri verilmelidir.
- Teknolojik Destek Araçlarına Erişim Kolaylığı: Engelli bireylerin iş yaşamında ihtiyaç duyduğu yüksek maliyetli teknolojik cihazlara ulaşabilmesi için devlet destekli, uzun vadeli ve faizsiz kredi imkanları sağlanmalıdır. Bu destek, özellikle üretkenliği artıracak ekran okuyucular, kabartma yazı makineleri, tekerlekli sandalyeler gibi araçlar için hayati önemdedir.
- Uzman/Başöğretmenlik Unvanlarında Eşitlik: Engelli öğretmenlerin erken emeklilik hakkı dikkate alındığında, mevcut uygulamalardaki kıdem şartları dezavantaj yaratmaktadır. Bu nedenle uzman öğretmenlik için hizmet süresi 5 yıl, başöğretmenlik için ise uzmanlıkta 5 yıl olarak düzenlenmeli ve engelli öğretmenlerin kariyer gelişimleri desteklenmelidir.
- Yeşil Pasaport Düzenlemesi: Mevcut uygulamalarda erken emeklilik hakkı nedeniyle birçok engelli memur yeşil pasaport hakkından yararlanamamaktadır. Adaletin sağlanması adına, 10 yıl hizmet süresini dolduran tüm engelli kamu çalışanlarına yeşil pasaport hakkı verilmesi gerekmektedir.
- Yardımcı Hizmetler Kadrosunda Uygun Görev Tanımları: Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan engelli çalışanların görev tanımları, bireysel engel durumları dikkate alınarak yeniden düzenlenmeli; ergonomik çalışma koşulları oluşturularak iş yükleri hafifletilmelidir.
- Mobbing ve Ayrımcılığın Önlenmesi: Engelli kamu çalışanlarının maruz kaldığı mobbing ve ayrımcılığa karşı güçlü yasal düzenlemeler yapılmalı; caydırıcı tedbirler hayata geçirilmeli ve tüm kamu kurumlarında farkındalık eğitimleri zorunlu hale getirilmelidir. Çalışma ortamlarında adalet ve eşitlik sağlanmadan verimlilikten söz edilemeyeceği unutulmamalıdır.
- Derece ve Kademe İlerlemesi Düzenlemesi: Engelli memurlar için her hizmet yılı 2 kademe ilerleme olarak düzenlenerek, erken emeklilikten kaynaklanan hak kayıpları telafi edilmelidir. Bu adım, çalışma motivasyonunu artıracak ve uzun vadede kamu hizmetlerinin niteliğini yükseltecektir.
- Kamu Binalarında ve Dijital Hizmetlerde Erişilebilirlik: Tüm kamu binaları ve dijital hizmetler erişilebilir hale getirilmelidir. Fiziksel erişim imkanları kadar önemli olan dijital erişim de ekran okuyucu uyumluluğu, altyazı ve işaret dili destekleriyle güçlendirilmelidir.
- Elektronik Belge Yönetim Sistemi (EBYS) Düzenlemesi: EBYS platformu, görme engelli personelin etkin kullanımı için erişilebilirlik standartlarına uygun hale getirilmelidir. Ayrıca, bu personele yönelik düzenli hizmet içi eğitimler sağlanmalı; teknik destek mekanizmaları oluşturulmalıdır.
- Atama bekleyen tüm engelli öğretmenlerin kadrolarına kavuşmaları sağlanmalıdır. Eğitimde fırsat eşitliği, engelli öğretmen adaylarının da mesleklerini icra edebilmeleriyle mümkündür.
Engelli bireyler sadece istatistiklerden ibaret değildir; onların hakları, onurlu bir yaşam sürdürebilmeleri için vazgeçilmezdir. Bu yüzden bizler Eğitim Gücü-Sen olarak, engelli çalışanlarımızın sorunlarına kalıcı çözümler getirilene kadar mücadelemizi sürdürecek; eşit, adil ve erişilebilir bir çalışma hayatı sağlanıncaya dek taleplerimizi kararlılıkla dile getirmeye devam edeceğiz.
Genel Başkan Yardımcısı
Resul PARTİCİ