
Genel başkanımız Oğuz ÖZAT, CİMER'in memurlara yönelik bir zorbalık aracına dönüşmesi hakkında açıklamalarda bulunmuştur.
Açıklamasında, "CİMER (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi), kuruluş amacından saptırılarak devlet memurlarına dönük art niyetli kişilerin ahlaksızca ve zorbaca taciz yürüttüğü bir platform haline gelmiştir. Bu durum artık kontrol edilemez bir boyuta ulaşmış, deyim yerindeyse işin "cılkı çıkmıştır".
Kamu hizmetinin yürütülmesinde karşılaşılan her türlü aksaklık, kişisel husumetler veya asılsız iddialar için CİMER bir şikayet aracına dönüşmüştür. Yaşanan bazı örnekler, durumun vahametini gözler önüne sermektedir:
* Sınavından 30 alan öğrencinin velisi, "öğretmen beni taciz etti" diyerek CİMER üzerinden asılsız şikayette bulunabilmektedir.
* Hastanede istediği an muayene olamayan bir kişi, "doktor bana hakaret etti" diyerek telefonu açıp CİMER'e yazabilmektedir.
* Bir uyuşturucu bağımlısı, "polis beni dövdü" iddiasıyla şikayet oluşturabilmektedir.
Bu asılsız ve art niyetli bildirimlerin ardından yaşanan süreç ise kamu vicdanını yaralamaktadır. Şikayete konu olan memur hakkında derhal soruşturma ve inceleme başlatılmakta; bu durum ilgili memurun aylarca stres, kaygı yaşamasına ve asıl görevinin aksamasına neden olmaktadır.
Peki, bu asılsız CİMER bildirimini yapan, iftira atan kişiye ne yapılmaktadır? Cevap maalesef "hiçbir şey"dir.
Bu durum, kamu hizmetinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini engellemekte ve memurların motivasyonunu kırmaktadır. Bu zorbalığın son bulması için iki net çözüm önerimiz vardır:
* Ya mevcut haliyle bir zorbalık aracına dönüşen bu sistem kaldırılmalıdır.
* Ya da CİMER üzerinden asılsız bildirimde bulunan, iftira atan ve kamu görevlilerini mesnetsizce itham eden bildirim sahiplerine gerekli cezai yaptırımlar ivedilikle uygulanmalıdır.
Eğitim Gücü Sen olarak, devlet memurlarını yıpratan ve kamu hizmetini sekteye uğratan bu CİMER zorbalığının bir an önce çözümlenmesini talep ediyoruz." ifadelerinde bulundu.