İnsanı Yaşat Ki Devlet Yaşasın - Köşe Yazısı
Köşe Yazısı // 30 Mayıs 2024 Perşembe
İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın

İnsan Hakları ve Hayvan Refahı

“İnsanı Yaşat Ki Devlet Yaşasın”

Son zamanlarda gündemi meşgul eden bir konu olan, sokaklarda sahipsiz yaşam savaşı veren başıboş köpeklerden ve bu hayvanların sebep olduğu sorunlardan bahsedeceğim. Bir eğitimci, hayvansever, çevreci ve hümanist olarak ve küçük yaşlardan beri köpek de dâhil birçok hayvan türünü beslemiş bir insan olarak farklı açılardan bu soruna ışık tutmaya çalışacağım.

Öncelikle köpek dediğimiz canlı türü hakkında kısa bir bilgi vereyim. Köpek; Carnivora takımının Canidae ailesinin Canis cinsinin bir türüdür. Bilimsel adı “Canis lupus familiaris”tir. Esasen kurt dediğimiz türün (Canis lupus) alt türüdür, yani bilimsel anlamda bir çeşit kurttur. Doğadaki yabanî kurtlarla çiftleşebilirler, kısır olmayan yavrular doğurabilirler.

Binlerce yıl önce insanlar tarafından evcilleştirilmiş bir tür kurt olan köpekler, binlerce yıldır insanlar tarafından birçok farklı alanda kullanılmaktadırlar. Bekçilik, avcılık, arama-kurtarma gibi etkinliklerde insanlar tarafından kullanılmaktadırlar (arama-kurtarma demişken, eski bir arama-kurtarma gönüllüsü olarak ifade etmem gerekir; arama-kurtarma etkinliklerinde kullanılan köpekler yavruyken özenle seçilip sıkı bir eğitimden geçirildikten sonra arama-kurtarma köpeği olabilirler (çok az bir kısmı), depremlerde enkaz altında kalmış olan yaralı veya hayatını kaybeden bedenlere başıboş köpeklerin yararı olmaz, zararı dokunur).

İnsanlar tarafından evcilleştirilme gerekçelerinden biri, teritoryal (yani bölgecil) davranışlar sergilemeleri, iyi koku almaları ve iyi birer avcı olmalarıdır. İlk insanlar kendi yaşam alanlarını diğer kabilelerden ve vahşi canlılardan korumak için bu hayvanları kullanma ihtiyacı duymuşlardır. Köpekler tıpkı kurt ataları gibi belli bir bölgeyi korurlar, sürüler halinde dolaşırlar, sürüde bir alfa (lider) vardır, öncelikle zayıf gördükleri avlara odaklanmaktadırlar. Yani aradan binlerce yıl geçmiş olsa da, çok farklı formlara ulaşmış olsalar da kurt atalarından kalan içgüdülerini çoğunlukla muhafaza etmektedirler.

Sözü çok da uzatmadan, başta bahsettiğim konuya dair sorunları ortaya koyup çözüm önerilerinden bahsetmek istiyorum.

Artık herkes kabul etmektedir ki başıboş köpeklerin sebep olduğu bir sorun var. Aslında başıboş köpeklerden ziyade, bu hayvanların sokaklarda başıboş olmalarından bir şekilde nemalanan bir grup zümrenin sebep olduğu bir sorun. Bu konuyu uzun yıllardır takip eden bir insan olarak rahatlıkla ifade edebilirim ki sosyal medya üzerinde yaralı/hasta köpek fotoğrafları ve IBAN paylaşarak, çoğunlukla hayvansever insanlardan oluşan halkımızın duygularını sömürerek çok ciddi ve kayıt dışı paralar elde eden insanlar ve topluluklar var. Köpeklerin sokaklarda başıboş olmalarından alenen rant elde edenler uzun yıllardır bu sorunun hem insan hakları hem de hayvan refahı çerçevesinde çözülmesinin önüne geçmeye çalışmaktadır. Yıllar önce bu hayvanların sokaklardaki popülasyonu günümüzdeki gibi çok değilken ve kısırlaştırma yapılarak sorun çözülebilecek durumdayken, kısırlaştırmaya karşı çıkmaktalardı. Aradan yıllar geçti ve bu hayvanların sayıları milyonları buldu.  Özellikle son birkaç yıldır bu hayvanların saldırısına uğrayıp canını kaybeden, vücut bütünlüğünü kaybeden insanların haberlerini okuyup duyuyoruz. Bu hayvanların saldırılarından dolayı evladını kaybeden bir aileyi de ailecek tanıyoruz. Evlerinin arka tarafındaki arazide zaman zaman besledikleri başıboş köpekler tarafından kovalanan ve köpeklerden kaçarken yola fırlayıp vefat eden minicik bir evladımızın hikâyesini gözyaşları içinde annesinden ve babasından bizzat dinledim.

Trafik kazalarının tek nedeni elbette bu hayvanlar değil ama yola fırlayan başıboş köpeğe çarpmamak için araçlar manevra yaparak kaza yapıyorlar, insanlar ölüyor. Ben bazen uzun yolculuklar yaptığımda yol kenarlarında araçlar tarafından ezilmiş hayvan bedenleri görüyorum ve üzülüyorum.

Bir başka önemli konu da “beyaz kanser” olarak bilinen hidatik kist hastalığı. Sinsi ve ölümcül bir hastalık olan hidatik kist, köpekler başta olmak üzere etle beslenen hayvanların dışkılarından yayılan bir parazit aracılığıyla kolayca bulaşabiliyor. Bu hastalığa yakalanmak için bir köpeğe temas etmenize bile gerek kalmayabiliyor.

Kuduz yüzünden hastaneye başvuruların son birkaç yılda çığ gibi arttığını görüyoruz ve bu hastalık birçok medenî ülkede çoktan tarihe karışmışken ülkemizde hortlamış durumda. Hatta birçok ülke, ülkemize gelecek turistleri kuduz konusunda uyarma ihtiyacı duyuyor.

Uyuz hastalığı ise tüm bu sorunların yanında belki de en basit olanı gibi kalıyor. İnsanlara verdikleri zararın yanında, birbirlerine de çok ciddi zararlar veriyorlar.

Üstelik bu hayvanlar doğaları gereği; zayıf gördükleri diğer köpekleri de öldürüyorlar, kedileri öldürüyorlar, kırsal bölgelerdeki ekosisteme ve doğal yaşama ciddi anlamda zarar veriyorlar.

Durum böyle olunca, insanlar bu hayvanların başıboş olmalarından şikâyet etmekteler. Kamuoyu yoklamaları da bunu gösteriyor. Bizzat kendi gözlemlerimdir; hijyenin en üst düzeyde olması gereken yerler olan hastane koridorlarında bile son yıllarda başıboş köpekler görmeye başladım. Okul bahçelerinde köpekler görüyorum, zaman zaman çocuklara saldırıyorlar, hatta birkaç kez çocukları köpeklerden son anda yetişerek kurtarmışlığım bile var. Velilerin çoğu okul yollarında veya okul önlerinde gruplaşan başıboş köpeklerden dert yanmaktalar. Evinden birkaç yüz metre ötedeki okula, sırf bu sorundan dolayı çocuğunu servide yazdıran birçok veliyi şahsen tanıyorum. Başıboş köpekler cami avlularına bile girmeye başladılar.

Ben ve benim gibi düşünen insanlar bu sorunlardan bahsettiklerinde “Hırsızlar, sapıklar, katiller sokaklardayken bu hayvanlar mı fazla geliyor?” şeklinde argümanlar sunan kişiler de oluyor elbette. Biz başıboş köpekler toplansın derken çeşitli suçlara karışmış insanlar sokaklarda serbest gezsinler demiyoruz. Psikolojik danışman olarak görev yapıyorum, çocuk ihmâli ve çocuk istismarı ile somut olarak mücadele eden bir adamım.

Peki, ne yapılması gerekiyor?

Az önce de ifade ettiğim gibi, bu sorunun hem insan hakları hem de hayvan refahı çerçevesinde çözülmesi gerekiyor. Dünyanın hiçbir medenî ülkesinde başıboş köpek sorunu diye bir sorun yoktur. Aslî görevi ve varlık nedeni vatandaşının can ve mal güvenliğini sağlamak olan devlet bu soruna bir an önce kalıcı ve gerçekçi çözümler üretmek zorundadır. Bu sebeple, başıboş hayvanların bir an önce görevliler tarafından toplanmaları, toplama işleminin hayvan refahı göz önüne alınarak ifa edilmesi, daha sonra da durumu elverişli olan gönüllü hayvanseverler tarafından sahiplendirilmeleri gerekiyor. Sahiplendirme derken, tüm sorumluluğu almak şartıyla. Yani çipleme yapılır, hayvana bir kimlik kartı çıkarılır, sahiplenen kişi hayvanın tüm sorumluluğunu alır, hayvanı ihmâl etmesi veya hayvanın bir başka canlıya zarar vermesi durumunda yaptırımları kabul eder. Nasıl ki bir anne veya baba çocuğunun tüm sorumluluğunu almak zorundaysa, aynı durum köpek sahiplenme konusunda da geçerli olmalıdır. Öte yandan, bildiğim kadarıyla ülkemizde 3000’e yakın hayvan koruma derneği var. Bu derneklerin oldukça aktif oldukları, ciddi bağışlar aldıkları biliniyor. Bu sorunun çözümünde, eğer gerçekten sorunun hem hayvanlar için hem de insanlar için çözülmesini istiyorlarsa, derneklere de önemli görevler düşmekte. Devlete ait barınakları beğenmediklerini de konuyu bizzat takip eden bir vatandaş olarak biliyorum, bu 3000’e yakın derneğe kendi istedikleri gibi dünya standartlarında barınaklar kurmalarını öneriyorum. Hatta böyle bir şey yaparlarsa benim gibi birçok vatandaş da gönüllü olarak bağışta bulunacaktır.

Bir söylenceye göre, Şeyh Edebali Osman Gazi’ye “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” diye nasihat etmiş. Bu güzel nasihatin anlamını, değerini bilmek ümidiyle...

 

Onur Gülhan HİTİT

Psikolojik Danışman

ONLİNE ÜYELİK Herkesin sustuğu yerde "Hak mücadelenizin gür sesi olarak BİZ varız.“ anlayışıyla kurulduk. "Mesele ve sorun varsa çözümü de var." inancıyla yola çıkmış Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası -EĞİTİM GÜCÜ SEN- bu amaçla kurulmuştur.
Online Üyelik
// Diğer Köşe Yazısı