Öğretmen Uzmandır - Basın Açıklamaları
Basın Açıklamaları // 5 Ağustos 2022 Cuma

Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sınavları iptal edilerek, koşulsuz hizmet süresi 10 yıla ulaşan öğretmenlerimize "uzman öğretmen", 20 yıla ulaşan öğretmenlerimize "başöğretmen" unvanları verilmelidir. 650 bin öğretmeni sınav sürecine dahil ederek, sınava dayalı kariyer basamakları uygulaması çok büyük bir yanlıştır. Bu uygulamanın sancısı ileride daha da büyüyecek eğitim kurumlarında çalışma huzurunu bozacaktır. Sınavla kariyer olmaz.

gb
Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen) olarak Öğretmenlik Meslek Kanunu taslak sürecinden bugüne dek öğretmenlik kariyer basamakları uygulamasında öğretmenlerin mesleki deneyiminin temel alınması gerektiğini vurguladık. 12.05.2021 tarih ve 31833 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği" ile ilgili öğretmenlerimizin mağdur edildiği tüm konuları her yönüyle ele alarak resmi müracaatlarımızı yaptık.

16.05.2022 tarihinde Uzman Öğretmen ve Başöğretmen Adaylık Eğitiminin kanuna, mevzuata ve insan haklarına uygun olarak düzenlenmesi hususunda MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğüne resmi talepte bulunduk.

27.05.2022 tarihinde Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun uygulanmasına yönelik Aday Öğretmenlik ve Kariyer Basamakları Yönetmeliği’nin bazı hükümlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’a dava açtık.

"Kamu Yararı"
Meslekte 10 yılını dolduran öğretmenlerin uzman öğretmen, 20 yılını dolduran öğretmenlerin de başöğretmen unvanını haiz olmaları ve buna dair özlük haklarından yararlanmaları mesleğin belirtilen niteliğinin bir gereğidir. Yazılı sınav şartı öngörülmesi ile kişiler bakımından doğacak hak mahrumiyetinin önünde geçilemeyeceği gibi, mesleğin niteliğinin geliştirilmesi yönündeki amacın “kamu yararı” ayağından uzaklaştıracaktır.

“Liyakat”
Herhangi bir alanda lisansüstü öğrenim gören bir öğretmenin, uzman öğretmen veya başöğretmen olmak için düzenlenecek yazılı sınavdan muaf tutulmasının kamu yararı ve liyakat ilkeleri ile ilişkilendirilebilir bir yönü yoktur. Kendi alanında lisansüstü öğrenim görmeye çabalarken idari izin alamaması dolayısıyla bu öğrenimini tamamlayamayan öğretmenler bulunmaktadır. Burada liyakat ve kamu yararı konularında büyük bir belirsizlik olup, kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında değerlendirilebilecek bir mevzu değildir.

Lisansüstü öğrenimini kendi alanı veya eğitim bilimleri alanında yapmamış öğretmenlerin anılan sınavdan muafiyetine yönelik maddeler Anayasanın Hukuk Devleti ilkesine ve “kanun önünde eşitlik” ilkesine açıkça aykırıdır.

“Öğrenim Hakkı, Dinlenme Hakkı”
Eğitim programlarının kapsamı, içeriği ve diğer hususların bakanlıkça Belirleneceğinin ifade edilmesi ve öğretmenlerin yönetmelikle bile dokunulamayacak yasal izin sürelerinde eğitim programı düzenlenmesi öğretmenlerin Anayasal haklarını bertaraf etmektedir.

Eğitim programı, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 50/A maddesine göre öğretmenlerin aralıksız iki ay izinli olduğu ve hizmet içi eğitimler dahil hiçbir biçimde dokunulamayacak bir süreye tekabül ettirilmiştir. Oysaki; uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik eğitim programları öğretmenlik mesleğinin kariyer basamaklarında ilerleme hakkına yönelik olduğundan aynı zamanda bir öğrenim hakkıdır. Dinlenme hakkı da temel hak ve hürriyetler kapsamında düzenlenen bir sosyal haktır.

27.05.2022 tarihinde Personel Genel Müdürlüğüne askerlik süresinin hesabı, şube müdürlerine kariyer imkanı verilmesi ile sınava başvuru süresinde hesaplanacak hizmet süreleri ile ilgili talepleri ilettik.

31.05.2022 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığından yükseköğretim kurumlarında öğretim görevlisi, okutman, araştırma görevlisi olarak görev yapmış, Milli Eğitim Bakanlığına atanmış öğretmenlerin yükseköğretim kurumlarında geçen hizmetlerinin de öğretmenlik hizmet süresinden sayılmasını ve Bakanlığın gerekli düzenlemeyi yaparak ivedi olarak bağlı kurumları bilgilendirmesi talep ettik.

22.07.2022 tarihinde “Uzman Öğretmenlik/Başöğretmenlik Eğitim Programı Ve Yazılı Sınav Takvimi”nde yer alan eğitim programının yaz tatilinde yapılmasına ilişkin düzenlemeye yönelik 15 Mayıs 2022 tarihli itirazımızın zımnen reddi üzerine öncelik ve ivedilikle yürütmenin durdurulması istemi ile dava açtık. Öğretmenlerin kariyer basamaklarında ilerlemek adına katılmak zorunda oldukları eğitim ile Anayasa ve Yasa ile güvence altına alınan dinlenme hakları arasında bir tercih yapmak zorunda bırakılmışlardır. Bu hususun İnsan Haklarına Saygılı Devlet, Anayasada düzenlenen kariyer basamaklarında yükselme, maddi ve manevi varlığını geliştirme, eğitim hakkı ve dinlenme hakkı ile ilişkilendirilebilir bir yönü olmadığı gibi, uygulamanın muhatabı olan kesim bakımından doğurduğu/doğuracağı zararın ileride verilebilecek bir iptal kararıyla giderilmesi mümkün değildir.

Eğitim Gücü Sen olarak öğretmenlerimizin özlük haklarının güvencesi olan, liyakat ilkesinin gözetildiği, öğretmenlik mesleğine hakkını veren bir meslek yasasının gerekliliğinin farkındayız. Mevcut Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun tüm paydaşların ortak sesi olamaması, taleplerimize yanıt vermemiş olmasına karşı sessiz kalamayız. Bu sebeple kanunun en çok tartışılan konularından biri olan sınavla kariyer basamakları uygulamasını kabul etmiyoruz. 02 Ağustos-09 Ağustos 2022 tarihleri arasında bir hafta süresince uzman öğretmenlik/başöğretmenlik sistemi ile ilgili eleştiri ve görüşlerimizi CİMER'e yazıyoruz. Resmi verilere göre 2021-2022 eğitim öğretim yılında 1 milyon 171 bin 891 öğretmenin görev yaptığını biliyoruz. Hedefimiz en az 100 bin dilekçenin yetkililere ulaştırılması ve yetkililerin bir an önce sınav uygulamasını iptal etmesidir. Çünkü "ÖĞRETMEN UZMANDIR".

Oğuz ÖZAT 
Eğitim Gücü Sen Genel Başkanı
 
ONLİNE ÜYELİK Herkesin sustuğu yerde "Hak mücadelenizin gür sesi olarak BİZ varız.“ anlayışıyla kurulduk. "Mesele ve sorun varsa çözümü de var." inancıyla yola çıkmış Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası -EĞİTİM GÜCÜ SEN- bu amaçla kurulmuştur.
Online Üyelik
// Diğer Basın Açıklamaları