Mülakat yani iş görüşmesi, işe alım uzmanları veya kurum yöneticilerinin iş başvurusu yapan adayın pozisyona uygunluğunu değerlendirmek için yaptıkları görüşmeler sürecidir. Süreç sonunda hem aday hem de işe alım yapacak taraflar birbirleri için uygun olup olmadıklarına karar verirler.
Ancak bu tanım özel işletme ve firmalar için yapılmış bir tanım olsa da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da uygulanmaya başlanmıştı.
Yapılan uygulama ile tanımda yer alan uygulama süreci arasında çok farklılıklar oluştu.
16 yıllık eğitim-öğretim sürecini tamamlamış, sınav ve sınavlar kazanmış, KPSS Sınavı sonucuna göre de atanmış bir öğretmenin işe uygunluğu mu yoksa referansının bakanlığa uygunluğu mu inceleniyor ?
Mülakat deyince aklına referans gelmeyen yoktur, o yüzdendir ki mülakat ülkemize uygun bir sistem değildir. Bu sorunu tespit eden Sayın Cumhurbaşkanımız seçim öncesi vaatlerinde mülakatın kaldırılacağını dile getirmişti.
Ancak Sayın Cumhurbaşkanımız mülakat kaldırılacak demesine rağmen, Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf TEKİN kısa zaman önce çıktığı televizyon programında mülakatların mülakat gibi uygulanacağını dile getirdi. Yani mülakatlar tam hız devam edecek, öğretmenler 3 kişilik jürinin önünde 45 dakika mülakata tabi tutulacak.
Peki atanan öğretmenin yeterliliğini KPSS Sınavı ölçemedi de 3 kişilik jüri mi ölçecek ? işe alım kriterleri ne olacak ? gibi sorular tam anlamıyla cevap bulmadan mülakatların mülakat gibi uygulanması mümkün değildir.
Mülakatların devam etmesi demek, eğitim öğretim sürecindeki olumsuzlukların kabul edildiğinin, KPSS ve diğer ulusal sınavların yeterliliği ölçmede zayıf kaldığının ve en kötüsü önceki mülakatların işlevsel olmadığı sadece referans ile yürütüldüğünün kabul edildiği demektir. Bakanlık bunu kabul etse dahi Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası olarak mülakatları kabul etmemiz mümkün değildir. Öğretmen olarak atanmış bir meslektaşımız bütün ölçme araçlarından başarı ile geçmiştir. Onun yeterliliği ancak ve ancak yetiştirdiği nesiller ile görülebilir ama ölçülemez. Öğretmenlere her seferinde saygı duyduğunu ifade eden milletimiz ve Milli Eğitim Bakanlığımız bu kutsal mesleğe saygısını sözlerle değil, icraatler ile göstermelerini bekliyoruz.
Bir sanatçıyı eserleri ile değerlendirebilirsiniz hatta yeterliliğini de ölçebilirsiniz, çünkü eserinde imzası vardır. Ancak öğretmenleri mülakat vb. araçlar ile ölçemezsiniz. Çünkü ‘’Eserinin üzerinde imzası olmayan yegane sanatkar, ÖĞRETMEN’dir.’’ M.Kemal ATATÜRK